Dede Korkut’un 570-632 yılları arasında Peygamberimizin hayatta olduğu dönemde yaşadığı bir başka anlatıma göre 250 yıl hayat sürdüğü gelecekten haberler verdiği benzeri bilgiler birer söylenti bir başka anlatımla rivayettir. Yine Oğuzların Kayı veya Bayat boylarından geldiği Kara Hoca’nın oğlu olduğu İsak Peygamber’in soyundan geldiği “kerem sahibi bir evliya” sayıldığı Peygamberimizin hayır duasını aldığı ve Oğuzlara İslâm dinini öğrettiği de günümüze kadar ulaşan söylenti nitelikli bilgilerdir..
GÜNÜMÜZ GERÇEĞİ
“Ozanların Piri” veya “Ozanların Başı” olarak da nitelenen Dede Korkut’la ilgili gerçek olan; nerede Türk varsa orada Dede Korkut’un olduğudur. Türklüğün ve Türk kültürünün sevdalısı Namık Kemal Zeybek’in iki yıl önce Bayburt’ta söylediği gibi Korkut Ata’nın Oğuz ve Kıpçakların bir
arada yaşadığı dönemde yaşadığı Bayburt çevresinin O’nun yaşadığı veya “yeniden
yaşadığı” bir bölge olduğudur. Yine gerçek o ki Dede Korkut hayattayken Bayburt’ta
yaşamasa bile yüzyıllardan beri Bayburt’un maneviyat bahçesinde var olmasıdır.
Yunus Emre’nin Sarı Saltuk’un Nasrettin Hoca’nın Karacaoğlan’ın birçok yerde
mezarının olduğu gibi Dede Korkut’un da mezarı hem Kazakistan’da hem Bayburt’un
Masat köyündedir.
Çünkü atalar atası Korkut Ata bütünüyle Türk atlasında doğmuş Türklerin
gönüllerinde yaşamış ve ve orada yatmaktadır.
Bayburt Türklerin Anadolu’da en eski yerleşim bölgesidir. Selçuklular ve Osmanlılar döneminde önemli bir kültür merkezidir. Bir çok bilim ve sanat adamı yetiştirmiştir. Bayburtlu bunların arasında Dede Korkut’u da saymaktadır.
Dede Korkut dün olduğu gibi bugün de bütün canlılığıyla Bayburt’ta yaşamaktadır. En yaygın öykülerden biri olan halk dilinde Beğ Böğrek’in (Bamsi Beyrek) birçok varyantı Bayburt’ ta dilden dile günümüze ulaşmıştır. Hikayelerde Bayburt “Parasarın Bayburt Hisarı” adıyla geçmektedir. Beğ Böyrek’ in mezarı Bayburt Kalesi’ndeki “Zindan”ın karşısında Duduzar Tepesi’ndedir.
DEDE KORKUT ÖYKÜLERİ VE MESAJI
Bugün için yazıya geçirilirken konulan adıyla Dede Korkut ala Lisan-i Taife-i Oğuz Han yani Oğuzların Diliyle Dede Korkut Kitabı’nda yer alan on iki destan özellikli öyküde anlatılan olayların
birer söylenti olduğunu öne sürebilirler. Ancak bu öykülerde İslâm öncesi ve sonrasında Türklerin yaşayışından dilinden tarihinden edebiyatından ve kültüründen yansımaların getirildiği günümüze ayna tutulduğu gerçektir. Bir başka gerçek Dede Korkut öykülerinin herkesin anlayabileceği arılıkta durulukta
ve akıcılıkta bir Türkçe ile söylenmiş olmasıdır.
Dede Korkut’un Türk dünyasının bilge atası olduğuna söylenti diyebilirsiniz ama onun Türk toplumunun aile düzenini eğitim yapısını davranış biçimlerini niteliklerini huylarını hasılı üstün ahlâk ve karakter sağlamlığını anlattığı gerçektir.
Ulusumuzla özdeşleşmiş olan doğruluk sözünde durmak başta namus olmak üzere kutsal bildiği değerler uğruna ölmek öykülerin ana temalarındandır. Bu öykülerin verdiği mesajlar arasında gençlerin ailesine milletine ve devletine bağlı cesur çalışkan saygılı sevgili hoşgörülu ve mert olmaları yönündedir.
ÜSTÜNLÜK YİĞİTLİKLE OLUR
Dede Korkut’un şahsına yönelik yazılanlar ve söylenenler elimizdeki verilere göre birer söylentidir. Ancak her hikayede ortaya çıkan ve on iki hikâyeyi birbirine bağlayan öğüt veren eğiten tenkit eden sorunları çözen hanlardan çobanlara kadar herkesin saydığı güvendiği inandığı bilge kişi olduğu gerçektir.
Hikayelerde destanlaşmış tarihi olaylar anlatılmıştır. Halkın ekonomik durumuna hayvancılıkla geçindiğine ilişkin bilgiler vardır. Kadından ve kadın haklarından söz edilir. Kadın da hanlık edebilmekte evlenirken güçlü ve yiğit birini aramaktadır. Anlatılan olaylardan çıkarılacak paylar vardır. Bunlara
göre Oğuzlarda üstünlük yiğitlikle olur. Gençlerin ad alabilmesi için yiğitlik göstermesi gerekir. Yiğitlik gösteren delikanlıya Dede Korkut “Boğaç”ta olduğu gibi ad verir. Oğuzlar işlerini kendileri yapamazsa küçük düşerler. Üstünlüklerini kaybetmemek için yardım kabul etmezler. Bir örneği Kazan Han’ın kendisine yardımını engellemek için çobanı ağaca bağlamasında görebiliriz.
Çıkarılacak paylar söylenti değil her dönem geçerli olan gerçeğin anlatımıdır. Yarınlar için de geçerlidir: Nedir bunlar? Ülaaae sahip çıkmanın Ekonomik gücün eli açık olmanın aç doyurmanın yoksul donatmanın dürüst olmanın konukseverliğin iyi eş olmanın iyi evlat yetiştirmenin hüner ve erdemin gereğidir. Dede Korkut destanlarının kahramanları iyiliği ve doğruluğu öğütler. Güçsüzlerin çaresizlerin her zaman yanındadır. Hile-hurda bilmezler tok sözlü sözlerinin eridirler. Türk milletinin birlik ve beraberliğini millî dayanışmayı el ele tutuşmayı telkin ederler
YURDUN HER KÖŞESİNDE DEDE KORKUT YAŞIYOR
Günümüzde de Dede Korkut hikâyeleri çeşitli adlarla ve varyant farklılıkları ile yaşamaktadır. Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un tespitine göre bunlardan en yaygını Bamsı Beyrek boyunun Bey Böyrek adıyla söylenen masallaşmış biçimidir. Bu masalın Azerbaycan’dan; Anadolu’nun Trabzon Bayburt Erzurum Erzincan Urfa Kilis Kahraman Maraş Sivas Yozgat Amasya Sinop Bartın Zonguldak Kırşehir Kayseri Konya Osmaniye Afyon Eskişehir Kütahya İstanbul şehirlerinden derlenmiş varyantları vardır. Masalın 1791’de yazıya geçirilmiş eksik bir varyantı ise Türk Dil Kurumu Kütüphanesinde saklanmaktadır. Aynı masalın 1730-31 tarihli tam bir nüshası ise Mısır’da bulunmuştur.
Masallaşmış olan ikinci boy Tepegöz boyudur. Bu masalın da Azerbaycan’dan; Iğdır Posof Bayburt Erzurum Siirt Yozgat Kastamonu Çorum Çankırı Ankara Konya Aydın İstanbul Kırklareli şehirlerinden ve Dobruca’dan derlenmiş varyantları bulunmaktadır. Deli Dumrul boyunun masallaşmış varyantları ise Tokat Konya Antalya Bolvadin ve Üsküp’ten derlenmiştir.
Ferruh Arsunar’ın 1962’de Gaziantep’ten yaptığı bir derlemede Salur Kazan’ın evinin yağmalandığı boyun bir özeti gibi olan masalda kahramanlar birbirine karışmış olmakla beraber Türkmenistan’daki rivayetlerde olduğu gibi temel konu aynıdır.